YAZAR

KUBABA TAPINAĞI İLE KASTABALA-HİERAPOLİS’E YENİ BİR BAKIŞ

Kastabala Sütunlu Cadde kazılarında Arkaik Döneme yani MÖ 540 yıllarına tarihlendirdiğimiz tapınak kalıntıları açığa çıkarılmıştır. Bu kalıntılar Ionik yivli sütun tamburları, Ionik sütun başlığı ve büyük düzgün kesme taş bloklardan oluşan platformlardır. Kastabala’nın hinterlandında bulunan Aramice yazıtlarda Kastabaliya ve Kubaba’nın topraklarından bahsedilmesi, mimari kalıntıları bu tanrıçayla ilişkilendirmemize olanak sağlamaktadır. Ortaya çıkardığımız bu tapınak kalıntıları Kastabala topraklarının sahibi Hitit ve Luvi Tanrıçası Kubaba’ya ait olmalıdır. Büyük düzgün kesme taş bloklardan oluşan platformlar Tanrıça Kubaba ile ilişkilidir. Karkamış Luvi Hiyeroglif yazıtlarında “Podyumun Kubabası” olarak geçer ve Tanrıça bu podyumların üzerindeki tahta oturur.
Kubaba Pirvaşua kültü Hellenistik ve Roma Dönemlerinde Artemis Perasia kültü olarak devam etmiştir. Ortaya çıkardığımız bu tapınağın rahibeleri çıplak ayakla hiç acı duymadan kızgın korlar üzerinde yürümüşlerdir. Kastabala Anadolulu özelliklerini Hellenistik ve Roma Dönemlerinde dahi korumuş bir kenttir. Bu nedenle Kastabala Antik Kentinde bulunan her eser ayrı bir önem taşımakta ve bilim dünyasına yeni bilgiler sunmaktadır.
Anadolu Arkeolojisinde ezber bilgileri değiştiren devrim niteliğinde kalıntılara ulaşmamız heyecanımızı arttırmıştır. Kastabala Kazıları yeni keşifler ve Anadolu Arkeolojisine sıra dışı bilgiler sunmaya devam edecektir” şeklinde açıklamasının Türkiye’de tam karşılığını bulamamasının aksine konuyla ilgili yetkin Fransız bilim adamlarınca desteklenmesi bir hayli düşündürücü görünüyor.

Yılmazer Ajans Kadirli

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu